1. aslında herkes yalnızdır...

    en basit kanıtı da şudur, tek çıkarsın annenin karnından.(istisnalar olsa da ikizlik gibi)

    ve tek olarak göçersin bu dünyadan.

    kimse sana yapışık değil, memleketinde veya yaşadığın yerde ne kadar insan tanısan da, 300 km uzağa gittiğinde aynı insanlar karşına çıkmayacak.

    arkadaşlık ilişkileri olacak, tanıyacaksın, kardeş dediğin insan seni bırakıp gidebilecek. yapmaz dediğin insan yapacak ve yapar dediğin insan da yapmayacak.

    "kesinlikle olmaz" cümlesinden uzaklaşacaksın. "bu hayatta herşey olur" cümlesine dönüşecek gözlem ve tecrübelerin.

    "ruh eşimi buldum!!!" diyeceksin belki. ruh eşin olacak ve olmayacak. evlilikten 1 sene sonra anlaşılacak ruh eşin. bütünleştiğini düşüneceksin onunla, ancak bireysellik evlilikte bile bitmeyecek.

    işler yolunda giderse, çocuğun olacak belki. evin içerisinde koşturacak. kendi tecrübelerini aktaracaksın, bir enstürman alacaksın belki. 18 yaşını geçince o da gidecek. "ya işte şu kadarcıktı" diyeceksin. ama ondan sonra onun da bireyselliği başlayacak. üniversitede birisiyle tanışacak, evlenecek falan.


    e yaşlandın artık. düşün bakalım, hiç yaşlılığına yatırım yaptın mı?
    yaşlılığına bir uğraş sakladın mı?
    yaşlılıkla ilgili güzel bir plan yaptın mı?

    dünyaya bir kere geliniyor dostlar.
    şahsen ben bir defa gelindiğini biliyorum.
    çok da planlı olmasanız da, yaşlılığınıza bir uğraş, bir birikim saklayın.
    ne olacağı bilinmiyor hayatta, siz rüzgarda yel alan yaprak tanesi değil, ağaç olmaya bakın..



    yalnızlığınıza eşlik edecek hobiler bulun, oluşturun.
    güzeldir yalnızlık, ancak düpedüz olanı değil.